Yediveren Limon Fidanı 80-100 cm boyunda tüplü poşet içinde henüz meyvesi yoktur turunç anacına aşılıdır ege ve akdeniz bölgeleri dışındaki yerlerde toprağa dikenler kışın donlardan korumak için hava alacilecek bir bez ile sarmalarını tavsiye ederiz yada büyük bir dekoratif saksıda kış harici dış mekanlarda kışın saksısı ile beraber evin içinde ışık alan bir yere koyup evinizin içini limon kokusu ile doldurabilirsiniz Limon Nedir? Limon, ılıman iklime sahip bütün memleketlerde kültür şekilleri yetiştirilen yaprak dökmeyen, uçucu yağ taşıyan küçük Ağaçların meyvesidir. En çok bilinen Narenciye türlerinden biridir.
Limon Ağacı Limon ( Citrus x Limon ); yıl boyunca büyümeyi sürdüren, kışın yapraklarını dökmeyen küçük bir Ağaç türüdür.
Limonun anavatanı kesin olarak bilinmemektedir. Ilıman iklime sahip bütün memleketlerde kültür şekilleri yetiştirilen yaprak dökmeyen, uçucu yağ taşıyan bu küçük ağaçların meyveleri ülkemizde çok sevilir. Ege ve Akdeniz gibi bölgelerde neredeyse her evin bahçesinde bir limon Ağacı bulunur.Meyve öncelikle Suyu için kullanılır,eti ve kabuğu Aşçılık ve fırında pişirmede kullanılır. Limon suyu yaklaşık % 5 Asittir.ekşi mayhoş bir tat verir. pH değeri 2 ila 3 arasındadır.Bu limon suyunu ucuz yapar. Kolaylıkla elde edilebilen Asit bilimsel eğitim deneylerinde kullanılır.
Sedefotugiller ( Turunçgiller ) familyasındandır. 3-6 m. boylanabilen ve kışın yapraklarını dökmeyen bir ağaçtır. Gövde ve dallarının kabuğu koyu gridir. Almaşık dizili, elips biçimli iri yaprakları açık yeşil renkli, derimsi dokulu ve sivri uçludur. Bazı limon ağacı türlerinde, yaprak koltuklarında sivri dikenler bulunur, ilkbahar aylarında açan hoş kokulu, dışı pembemsi ve içi beyaz renkli çiçekleri ya tek tek ya da birkaçı bir arada bulunur. “Yediveren”limon türleri ise neredeyse bütün yıl çiçek açar ve meyve vermeye devam eder.
Genelde sonbaharda olgunlaşan limon meyvesi yumurta biçimli, bir ucu sivri çıkıntılı, içi 8-10 bölümlü,çok ekşi ve bol Sulu olur. Olgun limon meyvesinin açık sarı renkli dış kabuğunun üzerinde uçucu yağ ve esanslar içeren benekler bulunur. Meyvenin kabuğunun içi ise, beyaz renkli ve sünger dokuludur.
Meyvenin içinde yer alan beyaz tohumlan (çekirdekleri) küçük, oval biçimli ve bir uçları sivri olur. Bol güneşli, rüzgardan korunmalı yerleri; hafif, suyu iyi akıntılı ve verimli toprakları seven limon ağacı, tohumlarıyla çoğaltılır. Doğal bir C vitamini kaynağı olan limon meyvesinin suyunda ayrıca organik nitelikli sitrik asit,pektin ve şekerler bulunur. Limon meyvesinin suyu ya da dilimleri kimi yemeklere, çorba ve salatalara katılır.
Sevilen bir içit olan limonata yapımında kullanılır. Bazı sebze yemekleri ve reçellerin yapımında, bunların kararmaması için eklenir. Uçucu yağ ve esans içeren Limonun kabuğu sıkılarak ve damıtılarak elde edilen limon esansından kozmetikte ve kimi içkilerin yapımında yararlanılır. Limon ile ilgili kullanılan benzetmeler çoktur. Limon gibi, çok sarı çok sarı olmak anlamındadır.
Deyim olarak da kullanılan örnekleri vardır. Bir kimseyi limon gibi sıkmak, bir kimseden olabildiği kadar yararlanmak, posasını çıkaracak ölçüde onu söndürecek anlamındadır. Renk benzetmelerinde de limon kullanılır. Limon küfü, limon sarısı, açık sarı renk ya da bu renkte olan anlamındadır. Kaliteli limon ağırlığında hoş kokusunda, soluk sarı renginden, lekesiz kabuğundan belli olur. Limondan esansından dolayı kozmetikte ve çeşitlili körlerin ve içkilerin hazırlanmasında yararlanılır.
Şeker katılan limon suyu yorgunluk giderici, gribal enfeksiyonlarda dayanıklılık verici (C vitamini fazla miktarda bulunduğundan) olarak içilir.
Orijinal Adı Citrus limonum. Anayurdu Hindistan ve Uzakdoğu ülkeleri olan Limon, İ.S. 1000-1200 yıllarında İspanya ile Sicilya’ya getirilmiş, daha sonra Haçlı Seferleriyle Avrupa ve Ortadoğu’ya yayılmıştır.Günümüzde dünyanın tüm astropikal iklim bölgelerinde ve ülkemizde de Ege ile özellikle Akdeniz bölgelerinde yetiştirilmektedir.
Limonun faydaları - Yararları
Limon vücuda güç verir. İştah açıcıdır. Sindirimi kolaylaştırır ve sindirim sistemi rahatsızlıklarına iyi gelir. İdrar söktürücüdür. Damar sertliğini ve tıkanıklığını önler. Kanı temizler ve kan dolaşımını kolaylaştırır. Soğuk algınlığı, nezle, grip ve öksürük şikâyetlerini azaltır. Mikrop öldürücüdür. Besin zehirlenmelerinde ve böcek ısırıklarında yararlıdır. Rahatlatıcı etkisi ile vücuttaki ağrıları hafifletir, ateşi ve tansiyonu düşürür. mide bulantısını ve baş dönmesini giderir. Kansızlığa karşı etkilidir. Diş ve dişetlerini kuvvetlendirir ve dişleri beyazlatır. Sivilceleri ve nasırı azaltır.
Limonun tanımı Limon ağacı 10 metreye ( 33 ayak ) kadar büyüyebilir, fakat genellikle daha küçüktür. Dalları dikenlidir,ve çiçek demeti formu açıktır.Yaprakları yeşil,parlak ve ovaldir.Meyve çiçeklerin altında büyür.sağlıklı bir limon ağacında çiçekler ve meyveler aynı zamanda bulunur. Limon meyvesi ovaldir.Olgunlaştığı zaman parlak sarı bir burna sahiptir.Küçük tohumlar genellikle “floopies” olarak bilinir ve meyvenin içinde bulunur.
Yemek içinde hazırlanışı Limon ve misket Limonu halihazırda limonata olarak sunulur, veya içeceklerde garnitür olarak,buzlu çay veya Alkolsüz içeceklerde bir dilim şeklinde bardağın içinde veya kenarında kullanılır. Limon suya tat vermesi içinde kullanılır. Oda sıcaklığında uzun süre tutulursa kolayca çürümeye yüz tutar. Limon suyu balık yemeği üzerine sembolik olarak sıkılır. İlave olarak limon suyu salamuraya yatırılmış et pişirilmeden önce bir parça kullanılır. Bazı insanlar limonu bir meyve gibi yemeyi sever. Fakat daha sonra sitrik asit ve şekeri dişlerden temizlemek için Su kullanmak gereklidir. Limon kendisi veya misket limonu ile birlikte reçel yapımında kullanılır.
Kimya Limon ve diğer turunçgiller farklı tutarlarda kimyasal içerirler. Bunların sağlığa faydalı olduğu düşünülür. Terpene ( hidrokarbon ) olarak adlandırılan D-limone içerirler. Bunlar limonun koku ve tadını verirler. Limonlar önemli miktarda sitrik asit içerirler. Bu nedenle düşük değerde pH ve ekşi tada sahiptirler. Ayrıca onlar C Vitamini( asorbik asit ) içerirler. Bunlar insan sağlığı için gereklidirler. 100 miliLitre limon suyu yaklaşık olarak 50 miligram C Vitamini ( tavsiye edilen günlük değerin % 55′i) ve 5 gram sitrik asit içerirler. Limonlar yağ ve esans özünü çıkartmak için işleme tabi tutulabilirler.
Limonun Sağlığa yararları Bazı kaynaklar limonun flavoroid bilişimlerini içerdiğini ifade ederler. Bunlar antioksidan ve anti - kanser donanımlarına sahiptir. Bunlar kanser hücrelerinin büyümelerini önler. Limonda bulunan Limoninler ayrıca anti- kansorejen olabilirler. Yüksek miktarda C Vitamini içermesinden dolayı limon Alternatif tıp da tüyo olarak verilebilir. Tonik olarak Gastrointestional tract sindirim sistemi ilacı, Bağışıklık sistemi ve deri için. Ayurveda uygulamalarında bir inanış vardır,bir fincan Sıcak limon suyu ciğerleri temizler. Japonların Aromaterapi ( alternatif tıbbın bir çeşidi ) deki çalışmalarında essential oil in buhar şeklinin farelerde stresi azalttığı görüldü.
Limonun alternatifleri Pek çok diğer Bitki limonların ayni tadına sahiptir.Yakın zamanlarda Avustralya ‘da Lemon Myrtle limonu popüler bir alternatif haline getirdi. Sıkılan ve kurutulan yaprakları yenilebilen karakteristik yağı bir güce sahip olup ve tadı limon tadındadır. Fakat sitrik asit içermez.Lemon myrtle yiyecekler içinde popülerdir, limon suyunu pıhtılaştırır, peynir tatlısı , Dondurma gibi.
Geliştirilen saklama teknikleri ve yatak limonculuğu sayesinde, yılın her zamanında limon adlı meyvesini piyasada bulabildiğimiz Limon ağacı, Turunçgillerdendir (Narenciyeler). Anayurdu Hindistan ile Uzakdoğu ülkeleri olan limon ağacı, 12. yüzyılda Sicilyaya getirilmiş, oradan Akdeniz havzasına ve daha sonra tüm sıcak ılıman iklimli bölgelere yayılmıştır.
Ülkemizde Akdeniz ve Ege bölgelerinde bolca yetiştirilen limon ağacı, 3-6 m. kadar boylanır ve kışın yapraklarını dökmez. Gövde ve dallarının kabuğu koyu gridir. Almaşık dizili, açık yeşil renkli, elips biçimli iri yapraklarının dokusu sert ve ucu sivri olur. Bazı limon çeşitlerinde ağacın yaprak koltuklarında sivri dikenler bulunur.
İlkbahar aylarında tek tek ya da birkaçı bir arada açan çiçeklerinin dışı pembemsi, içi beyaz renklidir. "Yediveren" limon çeşitleri, neredeyse yıl boyunca çiçek açar ve meyve vermeyi sürdürür. Genelde sonbahar mevsiminde olgunlaşan dışı açık sarı renkli limon meyvesi yumurta biçimli, bir ucu sivri çıkıntılı, içi sekiz-on bölümlü eti çok ekşi tatlı ve bol suludur.
Meyvenin içinde beyaz tohumları (çekirdekleri) yer alır. Bu tohumların biçimi oval ve bir ucu sivridir. Limon meyvesinin sıkılmasıyla elde edilen suyu, bazı çorba, yemek ve salatalara katılır. Limonatası yapılıp serinletici olarak içilir. Kimi sebze yemekleri ve reçeller yapılırken kararmamaları için içine limon suyu eklenir. Limon kabuğundan elde edilen esans, kozmetik maddeleri ve içki yapımında kullanılır.
BESİN DEĞERLERİ
100 mi. taze sıkılmış limon suyunun içerdiği besin değerleri şöyle sıralanabilir: 7 kalori; 0,3 gr. protein; 1,6 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; eser miktarlarda yağ ve lif; 10,3 mgr. fosfor; 0,4 mgr. kalsiyum; 0,14 mgr. demir; 1,5 mgr. sodyum; 142 mgr. potasyum; 6,6 mgr. magnezyum; 0,02 mgr. B1 vitamini; eser miktarda B2 vitamini; 0.1 mgr. B3 vitamini: 0,06 mgr. B6 vitamini; 7 mcgr. folik asit ve 50 mgr. C vitamini.
SAĞLIĞIMIZA YARARLARI
Yukarıda saydığımız besin değerlerinin yanı sıra;
o Limon, zengin C vitamini içeriğiyle iskorbüt hastalığını önler ve iyileştirir: Bu etkisinden yararlanmak için diyete bolca limon suyu katılır.
o Gene yüksek C vitamini oranı sayesinde birdenbire yükselen tansiyonun düşürülmesine yardıma olur: Bunun için yarım limon meyvesi bir bardak suyun içine sıkılır ve bu su içilir.
o Limon, içerdiği antioksidan maddelerle bedenin kansere yakalanma rizikosunu azaltır.
o İdrar söktürücüdür. İdrar yollarını temizler. Bu etkisinden yararlanmak için her şekliyle bolca limon suyu alınması yeterli olur.
AĞACININ ÜRETİLMESİ
Limon ağaçlan, tohumuyla (çekirdekleriyle) üretilebilir. Ancak bu yolla elde edilen çöğürden fidan ve ağaç elde edilebilmesi çok uzun zaman aldığından, genellikle limon ağacı, turunç anaçlarına istenen limon çeşitlerinin aşılanmasıyla çoğaltılmaktadır.
Oldukça uzun ömürlü ve üretken bir ağaç olan limonun fidanlarını karşımıza çıkan ilk üreticiden, çeşidini ve sağlık durumunu bilmeden satın almamız yanlış bir davranış olur. Bunun yerine inanılır ve güvenilir fidan üreticilerinden çeşidi belli ve sağlıklı fidanları almak gerekir. İlkbahar mevsiminde tüp içinde satılan böyle limon fidanlarım, hava sıcaklığı yükselip de toprak sıcaklığı 13 dereceye ulaştığında, bahçemizde açacağımız 30-35 cm. genişlik ve derinlikteki ocaklara dikmeliyiz. Limon ağaçları için ocak aralığı 7 m. olmalıdır.
AĞACININ YETİŞTİRİLMESİ
İklim isteği: Tüm turunçgiller gibi, limon ağacının da önde gelen isteği, sıcak iklimli bir yerde yetiştirilmektir. Limon ağaçlarının yetiştirildiği yerde, hava sıcaklığının O derecenin altına düşmemesi iyi olur. Çünkü -8, -9 derecelerin altına düşen sıcaklıklarda, limon ağaçları donar ve ölür. Dayanamadığı en yüksek sıcaklıklar ise, 45 derece ve üzeridir.
Limon ağaçlarının gelişmesi 12 derece sıcaklıkta başlar. Ortalama 23 derece, limonun en hızlı geliştiği sıcaklıktır. 37-39 dereceden sonra limon ağacının gelişmesi durur. Soğuk ya da sıcak esen rüzgârlar limon ağaçlarını kötü yönde etkiler. Yörede esen hâkim rüzgârlara karşı rüzgârkıranlar kurulması yararlı olur. Ayrıca limon ağaçları, bulundukları yerin havasının nem oranından da etkilenir. Düşük nem oranları da limon ağaçlarının gelişim ve ürün verimini kötü yönde etkiler.
Toprak isteği: Tüm turunçgiller gibi limon ağaçları da en iyi, bol humuslu, derin, süzek (suyu iyi akıntılı), kumlu-tınlı ya da killi tınlı topraklarda yetiştirilir. İyice derinlere inen köklerinin oksijen gereksinimi fazla olduğundan, limon ağacı kesinlikle ağır topraklarda yetiştirilmemelidir. Limonun yetiştirildiği yerde taban suyunun, yüzeyden 1,5 m. aşağıda olması gerekir. Aksi takdirde toprakta drenaj işlemi yapılmalıdır. Toprağın kirecine karşı da duyarlı olan limon ağaçları için en uygun toprak pHı 5,5-6 olmalıdır.
Toprak işleme: Tüm turunçgiller gibi, limon ağaçlarının çok derinlere inen kökleri vardır. Ama, kök yapısının %90ı, 0-90 cm. derinlikteki yüzlek toprak tabakasında yer alır. Bu nedenle toprak işlemesi yüzeyden 10 cm. derinliğe kadarki tabakada yapılmalı ve limonun kökleri kesinlikle parçalanmamalı-dır. Bahçenin, ilkbahardan başlayarak yılda dört kez, 15-20 gün aralıklarla çok yüzeysel olarak çapalanması yeterli olur. Böylece yabani ot mücadelesi sürdürülür. Ayrıca bu amaçla yabani ot öldürücü (herbisit) ilaçlar da kullanılabilir.
Sulama: Tüm turunçgiller gibi, limon ağaçlarının yıllık su gereksinimi de toprak ve iklim durumu ile ağaç gelişmesine bağlı olarak 800-1.200 cm. arasında değişir. Sulama dönemi olan nisan ortalarından ekim ayı ortalarına kadarki yedi aylık sürede, havaların kurak, sıcak ve yağışsız olduğu zamanlarda ağaçlara toplam 600-700 mm. su verilmesi gerekir.
Sulama yetersiz yapılırsa, limon ağacı köklerini toprakta yayar. Gelişimi yavaşlar, ürün verim ve niteliği düşer. Aşırı sulamada kökler havasız kalacağından kök çürüklüğü hastalığı oluşur. Yine ağacın meyve verimi ve niteliği düşer. Limon ağacının sulama zamanının gelip gelmediği en kolay şöyle anlaşılır: Ağacın yaprakları akşam saatlerinde güneş batmadan önce solgunluk gösteriyor ve gece canlanıyorsa sulama zamanı gelmiş demektir, öğle zamanında meydana gelen geçici solgunluğa aldanılmamalıdır.
Gübreleme: Tüm turunçgiller gibi, hepyeşil yapraklı limon ağacı da topraktan fazla besin kaldırdığından, gübreye gereksinimi çok olur. Ağaçlara, bulunduğu ortam, yaş ve gelişmelerine uygun ve dengeli gübreleme yapmak için bütün bu faktörlerin ortak etkisini ortaya koyan yaprak ve toprak analizleri uygulanmalı; buna göre verilecek azotlu, fosfatlı ve potaslı kompoze fenni gübre miktarları saptanmalıdır.
Ayrıca limon ağaçlarına, eksikliği duyuluyorsa magnezyum, demir, mangan ve çinko da verilir. Limon ağacına, mineral gübrelerden başka, gerek görülürse iyi yanmış çiftlik gübresinin 2-3 yılda bir verilmesi de büyük yararlar sağlar.
Budama: Tüm turunçgiller gibi, limon ağaçlarına da şekil ve ürün budaması uygulanır ve genellikle bu ağaçlara kâse biçimi verilir. Şekil budaması ağaçların ürünlenmesiyle birlikte başlar. Turunçgillerden olan ağaçların budanması ustalık isteyen bir iştir. Bu nedenle budamanın, ağacı iyi tanıyan kişiler tarafından uygulanması olumlu sonuçlar verir. Ağaçların kurumuş, kırılmış, ezilmiş, hastalanmış, yaralanmış ve berelenmiş, yaşlanmış dalları kesilip çıkarılmalıdır. Ayrıca obur dalların da ayıklanıp çıkarılması gerekir.
Hasat (Derim): Tüm turunçgiller gibi, limon ağaçları da sonbaharda başlayıp ilkbahara kadar meyveler tam olgunlaştıkça hasat edilir. Hasatta meyveler elle tutulup sapı bükülerek kopardır ya da daha iyisi meyve sapı keskin bir bıçakla kesilir. Hasat sırasında dal uçları kesinlikle kırılmamalı; meyve toplama işi açık, kuru, güneşli ve ılık havalarda yapılmalıdır. Meyvelerin üzerinde çiy ve kırağı varsa bunların kuruması beklenmelidir. Hastalık ve zararlılarıyla mücadele: Limon ağaçlarına dadanan zararlı ve hastalıklarla, en yakın tarım kurumuna danışılıp tavsiyeleri alınarak ve uygun koruma ilaçları kullanılarak zamanında, eksiksiz ve aksatılmadan mücadele sürdürülmelidir. Bu soru limonun ekşi olmasına yol açan nedir şeklinde sorulsaydı cevabı basitti, içindeki asit oranı. Ekşiliğin asit oranının yüksekliğinden kaynaklandığı kabul edilir ama ikisi arasındaki bağ bu kadar basit değildir. Değişik asitler farklı tatlardadırlar. Ekşilik asidin miktarı ve çeşidinin yanı sıra gıdanın diğer bileşenleri özellikle şekerlerin varlığı ile de ilgilidir.
Limonun tadı niçin ekşidir sorusunun cevabı ise tam belli değildir. Tabiat kurallarına göre limonun ekşi olmaması gerekiyor. Limon parlak renkli, hoş kokulu bir meyvedir. Meyve ise bitkide tohumlan taşıyan organdır. Genellikle tatlı, sulu ve etli olur. Meyvelerin en temel görevlerinden biri tohumların olabildiğince uzak bir alana yayılmalarını sağlamaktır. Böylece tohumların ana bitkinin dibine düşerek onun besinini bölüşmesi ve burada çimlenen fidelerin sıkışık biçimde büyümeleri önlenmiş olur.
Bazı meyve türlerinde tohumlar paraşüte benzeyen tüy demetlerinin yardımıyla uçarak bitkiden uzaklaşırlar. Bazı kuru meyveler kendiliklerinden yarılıp açılırlar ve bitki rüzgârda sallandıkça tohumlan çevreye saçılırlar. Bazıları ise birdenbire patlayarak tohumlarını hızla çevreye fırlatırlar. Doğadaki meyvelerin çoğunluğunda ise tohumlar başta kuşlar olmak üzere çeşitli hayvanlar tarafından çevreye yayılırlar.
Meyveler parlak renkleri, hoş kokuları ve tatları ile hayvanların dikkatlerini çekerler. Hayvanlar, yedikleri meyvelerin etlerini sindirip sert çekirdeklerini yani tohumlarını dışkılarıyla kilometrelerce öteye atarlar. Böylece tohumların çok uzaklara yayılmalarına aracı olurlar.
Limon meyvesinin etli içi o kadar ekşidir ki, insanlar tarafından doğrudan yenmez, daha çok sıkılarak yemeklere, salatalara, içkilere katılır. Öyleyse limonu diğer meyvelerden ayıran nedir? Niçin tadı, hayvanların ilgisini çeksin, tohumları dağılabilsin diye tatlı değildir?
Aslında limonun ekşi tadından hoşlanan başta maymunlar olmak üzere birçok hayvan vardır. Bunların gerçekten ekşi tattan hoşlandıkları için mi limon yedikleri yoksa vücutlarındaki C vitamini dengesini sağlamak için içgüdüsel olarak mı böyle davrandıkları tam bilinmemektedir.
Anayurdunun Hindistanın kuzeybatı kesimleri olduğu sanılan limon ağaçları yüzyıllardır Güney Asyada ve Anadoluda yetiştirilmektedir. 12. yüzyılda Araplar tarafından İspanyaya götürülmüş ve oradan tüm Avrupaya yayılmıştır. Turunçgillerin en önemli özelliği eski çağlardan beri insanlar tarafından bilinçli olarak yetiştirilmeleridir.
Turunçgiller ailesinin fertlerini yani limon, portakal, turunç ve greyfurtu ticari olarak sınıflandırmak oldukça kolaysa da türlerin bitki bilimi açısından ayırt edilmesi son derecede güçtür, çünkü günümüzde birbirlerinden kolaylıkla ayırt edilebilen turunçgiller fertlerinin yüzyıllar boyu melezlenerek nasıl oluştuklarını, hele tabiattaki ilk hallerini kestirmek zordur.
Limon ağaçları hala üstün nitelikli ağaçlardan alınan sürgünlerin dayanıklı anaçlarla çapraz şekilde aşılanmaları yolu ile çoğaltılırlar. Bu iş için de anaç olarak genellikle tadı ekşi ve acı olan turunç ağaçlan seçilir.
Görünen odur ki, limona ekşilik tabiat tarafından verilmemiştir. Muhtemelen ilk limonlar tatlıydı. Tohumlarının saçılması için artık hayvanlara ihtiyacı kalmayan limon, insanlar tarafından sürekli aşılanarak istenilen özelliği kazanması sağlandı ve ekşi hale getirildi
SAĞLIKTA LİMON
Dolaşım sorunlarına limon suyu eğer dolaşım sorunlarından yakınıyorsanız limon günlük beslenmenizde yer almalı. Her gün yarım limon suyunu ılık suya ekleyip balla tatlandırın.
Yorgunluğa Karşı Limonata
Spor yapanlar için bir bardak ılık suya ilave edilmiş birkaç damla limon suyu hem susuzluğu gideriyor hem de terleme ile kaybedilen mineralleri geri kazandırıyor. Özellikle bal ya da şeker eklenmiş limonata, ani enerji verici etkisiyle spor sonrası için ideal.
Strese Karşı Limon Yaprağı
Limonun rahatlatıcı etkisi var. Birkaç taze limon yaprağını 2 bardak suda haşlayıp süzün. Bal ilave edip ılık olarak günde birkaç çay bardağı için. Stresten uzak durmak için limon yaprağı çayı kürünü birkaç hafta devam ettirin. İştahsız çocuklara birkaç damla limon suyu Çocuğunuz iştahsız ise yemeklerden önce birkaç damla limon suyu içirin. Bu mideyi etkileyip iştahını artıracaktır.
Hazımsızlığa Limon Çayı
1 limonu dilimleyin ve üzerini örtecek kadar su ekleyip kaynatın. Süzüp ılık olarak için. Ya da sıcak suya birkaç damla limon suyu damlatıp 1 çay kaşığı şeker ile tatlandırın ve 1 hafta boyunca her gün 1–2 bardak sıcak olarak için.
Mide Bulantısına
Mide bulantısından şikâyetçiyseniz 3–4 limonu dilimleyip çaydanlığa alın. Üzerine 1 litre su ilave edip kaynatın. Süzüp sıcak olarak için
LİMON, İLAÇ GİBİDİR
Limon İlaç Gibidir Ve Faydası Sayılamayacak Kadar Çoktur.
Bunlardan Bazıları: Ağız Kokusunu Giderir, Kalp Çarpıntısını Teskin Eder, Balgam Yaptırmaz, Karaciğerdeki Harareti Söndürür, Safrayı Söktürür, Basur Hastalığına İyi Gelir, İştahı Arttırır, Ağrı Ve Sızıyı Dağıtır, Mide Bulantısını Önler, Cilde Sürülünce Güzelleştirir, Kusmaları Keser, Yüzdeki Çillere Faydalıdır, Hazmı Kolaylaştırır, Parlatıcı Ve Temizleyicidir, Şişkinliği Giderir, Mürekkep Lekesini Çıkarır, Mideyi Kuvvetlendirir, Kabuğu Güvelenmeye Engel Olur, Susuzluğu Teskin Eder, Kabuğu Yakılınca Odayı Temizler.
TÜRKİYE’DE LİMON ÇEŞİTLERİ LİMON ÇEŞİTLERİ
Köken olarak limonun anavatanı Himalaya Dağlarının güney etekleridir. Anavatan olarak belirtilen bu bölgede bildiğimiz limonlara rastlanılmamakta ve daha çok limon benzerleri yada melezleri bulunmaktadır. Limon (Citrus limon) aslında Akdeniz Havzası ve Ortadoğu’da oluşmuş bir türdür. Çok eski tarihlerde oluşmuş bir göz mutasyonu yada tesadüf çöğüründen ortaya çıkmış olduğu kabul edilmektedir. Limon genellikle kuzey ve güney yarıkürenin subtropik iklim bölgelerinde yetiştirilen bir türdür.
Limonlar 3–7 m civarında, orta büyüklükte ağaçlar oluştururlar. 8 metreyi geçenlere de rastlanılabilmektedir. Taç yapıları dağınık olup; zamanla taç yapısı orta sıklığa ulaşır. Genç sürgünlerinde köşeli dal oluşumu çok belirgin bir özelliktir. Limon yapraklarının rengi, diğer birçok Turunçgile göre daha açık yeşildir. Yaprakları orta boyda olup yaklaşık 10 cm ’dir. Limonlarda kanatçıklar iz şeklindedir. Dişi organ kısırlığı çok rastlanan bir özelliktir. Meyveleri 7–10 dilimlidir. Limonlarda meyve şeklinin genelde yuvarlak ve silindirik olmasının yanında; stil yanında “meme” adı verilen bir çıkıntı bulunmaktadır. İklim koşulları iyi oldukça, limonlarda çiçeklenme ve meyve verme eğilimi bütün yıl boyunca sürer. Buna “yediverenlik” özelliği adı verilir ve bu duruma sık rastlanır. Yediverenlik özelliği çevre koşullarına çabuk tepki vermekten kaynaklandığı gibi; bu özellik genetik olarak ta vardır. Limon bölgemizde; genel bir ifadeyle nisan ayında çiçek açar. Çeşit özelliğine göre değişmekle birlikte olgunlaşma periyodu ekim-ocak ayları arasında dağılım göstermektedir.
Limon çeşitleri; Ekşi limonlar, Tatlı limonlar ve Farklı grup (Limon benzerleri) olmak üzere üç grupta incelenir. Ticari anlamda yetiştirilen limon çeşitleri Ekşi limonlar grubunun üyeleridir. Ekşi limonlar grubu da; Eureka ve Lisbon olarak adlandırılan iki büyük alt grupta sınıflandırılmıştır. Eureka grubu limonlar iri ve yuvarlağa yakın bir taç yapısına sahiptirler. Limonların ortak özelliği olan tepe tomurcuğu baskınlığının, Eureka grubu limonlarda daha az olması sebebiyle taç şekli yuvarlaktır. Eureka grubunun yaprak rengi Lisbon grubuna göre daha açık renklidir. Ayrıca meyveleri daha yuvarlak şekilli ve meme oluşumu daha az belirgindir. Eureka grubu limonlar Uçkurutan Hastalığına ( Phoma tracheiphila ) çok duyarlıdır. Eureka grubu limonlar düşük sıcaklıklara karşı da daha duyarlıdırlar. Yaprakları, yaprak uçları daha az sivri ve küttür. Meyve kabuğu daha pürüzlüdür. Eureka grubunda meyve kabuğu kalınlığı orta-kalın olup; Lisbon grubundan daha kalındır.
Lisbon grubu ise genetik özellikleri bakımından dik büyüme eğilimindedir. Yaprakları daha koyu renkli, Eureka’ya göre daha sivri ve meyveleri genelde biraz daha uzun meyve oluşumuna eğilimlidir. Meme kısmı daha belirgin olup; düşük sıcaklıklara Eureka’ya göre daha dayanıklıdır. Meyve kabuğu daha pürüzsüzdür. Uçkurutan Hastalığına göreceli olarak daha dayanıklıdır.
Uçkurutan Hastalığı ( Phoma tracheiphila ) Doğu Akdeniz Bölgemizde çok etkin bir hastalık olup; Ülkemizin limon üretimini % 50 oranında olumsuz yönde etkileyen önemli bir etmendir. Ülkemiz kalite anlamında çok önemli bir limon ekolojisine sahip olmasına karşın; düzenli bir yaşam döngüsü bulunmayan Uçkurutan Hastalığı sebebiyle limon yetiştiriciliğinde bazı sorunlar yaşanmaktadır. Hastalık etmeninin yaşam döngüsünün düzenli olmaması sebebiyle ilaçla mücadele olanağı ortadan kalkmaktadır. Bu sebeple Uçkurutan Hastalığına dayanıklı çeşit arayışları devam etmektedir. Geliştirilen saklama teknikleri ve yatak limonculuğu sayesinde, yılın her zamanında limon adlı meyvesini piyasada bulabildiğimiz Limon ağacı, Turunçgillerdendir (Narenciyeler). Anayurdu Hindistan ile Uzakdoğu ülkeleri olan limon ağacı, 12. yüzyılda Sicilyaya getirilmiş, oradan Akdeniz havzasına ve daha sonra tüm sıcak ılıman iklimli bölgelere yayılmıştır. Ülkemizde Akdeniz ve Ege bölgelerinde bolca yetiştirilen limon ağacı, 3-6 m. kadar boylanır ve kışın yapraklarını dökmez. Gövde ve dallarının kabuğu koyu gridir. Almaşık dizili, açık yeşil renkli, elips biçimli iri yapraklarının dokusu sert ve ucu sivri olur. Bazı limon çeşitlerinde ağacın yaprak koltuklarında sivri dikenler bulunur. İlkbahar aylarında tek tek ya da birkaçı bir arada açan çiçeklerinin dışı pembemsi, içi beyaz renklidir. "Yediveren" limon çeşitleri, neredeyse yıl boyunca çiçek açar ve meyve vermeyi sürdürür. Genelde sonbahar mevsiminde olgunlaşan dışı açık sarı renkli limon meyvesi yumurta biçimli, bir ucu sivri çıkıntılı, içi sekiz-on bölümlü eti çok ekşi tatlı ve bol suludur. Meyvenin içinde beyaz tohumları (çekirdekleri) yer alır. Bu tohumların biçimi oval ve bir ucu sivridir. Limon meyvesinin sıkılmasıyla elde edilen suyu, bazı çorba, yemek ve salatalara katılır. Limonatası yapılıp serinletici olarak içilir. Kimi sebze yemekleri ve reçeller yapılırken kararmamaları için içine limon suyu eklenir. Limon kabuğundan elde edilen esans, kozmetik maddeleri ve içki yapımında kullanılır.
Ağacının Üretilmesi: Limon ağaçları, tohumuyla (çekirdekleriyle) üretilebilir. Ancak bu yolla elde edilen çöğürden fidan ve ağaç elde edilebilmesi çok uzun zaman aldığından, genellikle limon ağacı, turunç anaçlarına istenen limon çeşitlerinin aşılanmasıyla çoğaltılmaktadır. Oldukça uzun ömürlü ve üretken bir ağaç olan limonun fidanlarını karşımıza çıkan ilk üreticiden, çeşidini ve sağlık durumunu bilmeden satın almamız yanlış bir davranış olur. Bunun yerine inanılır ve güvenilir fidan üreticilerinden çeşidi belli ve sağlıklı fidanları almak gerekir. İlkbahar mevsiminde tüp içinde satılan böyle limon fidanlarım, hava sıcaklığı yükselip de toprak sıcaklığı 13 dereceye ulaştığında, bahçemizde açacağımız 30-35 cm. genişlik ve derinlikteki ocaklara dikmeliyiz. Limon ağaçları için ocak aralığı 7 m. olmalıdır.
Ağacının Yetiştirilmesi: İklim isteği: Tüm turunçgiller gibi, limon ağacının da önde gelen isteği, sıcak iklimli bir yerde yetiştirilmektir. Limon ağaçlarının yetiştirildiği yerde, hava sıcaklığının O derecenin altına düşmemesi iyi olur. Çünkü -8, -9 derecelerin altına düşen sıcaklıklarda, limon ağaçları donar ve ölür. Dayanamadığı en yüksek sıcaklıklar ise, 45 derece ve üzeridir. Limon ağaçlarının gelişmesi 12 derece sıcaklıkta başlar. Ortalama 23 derece, limonun en hızlı geliştiği sıcaklıktır. 37-39 dereceden sonra limon ağacının gelişmesi durur. Soğuk ya da sıcak esen rüzgârlar limon ağaçlarını kötü yönde etkiler. Yörede esen hâkim rüzgârlara karşı rüzgârkıranlar kurulması yararlı olur. Ayrıca limon ağaçları, bulundukları yerin havasının nem oranından da etkilenir. Düşük nem oranları da limon ağaçlarının gelişim ve ürün verimini kötü yönde etkiler.
Toprak isteği: Tüm turunçgiller gibi limon ağaçları da en iyi, bol humuslu, derin, süzek (suyu iyi akıntılı), kumlu-tınlı ya da killi tınlı topraklarda yetiştirilir. İyice derinlere inen köklerinin oksijen gereksinimi fazla olduğundan, limon ağacı kesinlikle ağır topraklarda yetiştirilmemelidir. Limonun yetiştirildiği yerde taban suyunun, yüzeyden 1,5 m. aşağıda olması gerekir. Aksi takdirde toprakta drenaj işlemi yapılmalıdır. Toprağın kirecine karşı da duyarlı olan limon ağaçları için en uygun toprak pHı 5,5-6 olmalıdır.
Toprak işleme: Tüm turunçgiller gibi, limon ağaçlarının çok derinlere inen kökleri vardır. Ama, kök yapısının %90ı, 0-90 cm. derinlikteki yüzlek toprak tabakasında yer alır. Bu nedenle toprak işlemesi yüzeyden 10 cm. derinliğe kadarki tabakada yapılmalı ve limonun kökleri kesinlikle parçalanmamalı-dır. Bahçenin, ilkbahardan başlayarak yılda dört kez, 15-20 gün aralıklarla çok yüzeysel olarak çapalanması yeterli olur. Böylece yabani ot mücadelesi sürdürülür. Ayrıca bu amaçla yabani ot öldürücü (herbisit) ilaçlar da kullanılabilir.
Sulama: Tüm turunçgiller gibi, limon ağaçlarının yıllık su gereksinimi de toprak ve iklim durumu ile ağaç gelişmesine bağlı olarak 800-1.200 cm. arasında değişir. Sulama dönemi olan nisan ortalarından ekim ayı ortalarına kadarki yedi aylık sürede, havaların kurak, sıcak ve yağışsız olduğu zamanlarda ağaçlara toplam 600-700 mm. su verilmesi gerekir. Sulama yetersiz yapılırsa, limon ağacı köklerini toprakta yayar. Gelişimi yavaşlar, ürün verim ve niteliği düşer. Aşırı sulamada kökler havasız kalacağından kök çürüklüğü hastalığı oluşur. Yine ağacın meyve verimi ve niteliği düşer. Limon ağacının sulama zamanının gelip gelmediği en kolay şöyle anlaşılır: Ağacın yaprakları akşam saatlerinde güneş batmadan önce solgunluk gösteriyor ve gece canlanıyorsa sulama zamanı gelmiş demektir, öğle zamanında meydana gelen geçici solgunluğa aldanılmamalıdır.
Gübreleme: Tüm turunçgiller gibi, hepyeşil yapraklı limon ağacı da topraktan fazla besin kaldırdığından, gübreye gereksinimi çok olur. Ağaçlara, bulunduğu ortam, yaş ve gelişmelerine uygun ve dengeli gübreleme yapmak için bütün bu faktörlerin ortak etkisini ortaya koyan yaprak ve toprak analizleri uygulanmalı; buna göre verilecek azotlu, fosfatlı ve potaslı kompoze fenni gübre miktarları saptanmalıdır. Ayrıca limon ağaçlarına, eksikliği duyuluyorsa magnezyum, demir, mangan ve çinko da verilir. Limon ağacına, mineral gübrelerden başka, gerek görülürse iyi yanmış çiftlik gübresinin 2-3 yılda bir verilmesi de büyük yararlar sağlar. Budama: Tüm turunçgiller gibi, limon ağaçlarına da şekil ve ürün budaması uygulanır ve genellikle bu ağaçlara kâse biçimi verilir. Şekil budaması ağaçların ürünlenmesiyle birlikte başlar. Turunçgillerden olan ağaçların budanması ustalık isteyen bir iştir. Bu nedenle budamanın, ağacı iyi tanıyan kişiler tarafından uygulanması olumlu sonuçlar verir. Ağaçların kurumuş, kırılmış, ezilmiş, hastalanmış, yaralanmış ve berelenmiş, yaşlanmış dalları kesilip çıkarılmalıdır. Ayrıca obur dalların da ayıklanıp çıkarılması gerekir.
Hasat (Derim): Tüm turunçgiller gibi, limon ağaçları da sonbaharda başlayıp ilkbahara kadar meyveler tam olgunlaştıkça hasat edilir. Hasatta meyveler elle tutulup sapı bükülerek kopardır ya da daha iyisi meyve sapı keskin bir bıçakla kesilir. Hasat sırasında dal uçları kesinlikle kırılmamalı; meyve toplama işi açık, kuru, güneşli ve ılık havalarda yapılmalıdır. Meyvelerin üzerinde çiy ve kırağı varsa bunların kuruması beklenmelidir.
Hastalık ve zararlılarıyla mücadele Limon ağaçlarına dadanan zararlı ve hastalıklarla, en yakın tarım kurumuna danışılıp tavsiyeleri alınarak ve uygun koruma ilaçları kullanılarak zamanında, eksiksiz ve aksatılmadan mücadele sürdürülmelidir. |